Karadeniz gazında gündemi değiştirecek müjde yakında açıklanacak
Enerji ve Konvansiyonel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 20 Nisan’da Filyos’tan törenle karaya çıkarılacak Karadeniz gazının Mayıs ayında evlerde kullanılacağını duyurdu. Bakan Dönmez, BOTAŞ ile kurdukları şirket üzerinden Avrupa’ya gaz satmayı planladıklarını da bildirdi.
Filyos’ta bir televizyon kanalının yayınına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 20 Nisan’da düzenlenecek törenle Karadeniz gazının 170 kilometre uzaktan indirileceğini duyurdu. Mayıs ayı başından itibaren gazı devreye alacaklarını söyleyen Bakanlık, Türkiye’nin geçen yıl 55 milyar metreküp gaz tükettiğine dikkat çekti. Bakan Dönmez, Karadeniz gazının ilk keşfinden bu yana geçen süreci şöyle değerlendirdi:
“Ülkede tükettiğimiz doğalgazın yüzde 99’unu ithal eden bir ülkeyiz. Neredeyse tamamı. Yani geçen yıl yaklaşık 55 milyar metreküp doğalgaz tükettik. Yine petrolün yüzde 90’ını ithal ediyoruz. Tükettiğimiz petrol ürünleri ve kömürün 1 ölçüsünü bile her ikisinin parasını ödüyoruz.”Geçen yıl ithal elektrik arzına ödediğimiz bedel 95 milyar dolar civarındaydı. Çok para. Güç işleri tüm dünyada fırlamıştı. Ancak geçmiş dönemlere baktığımızda şimdiden ortalama 50-60 milyar dolar ithalata giriyoruz. Geçen yıl ithalatımız 350 milyar dolar civarında gerçekleşti. Baktığımız zaman ithalatımızın neredeyse yüzde 30’unu elektrik oluşturuyor. Sanayimiz çok şükür ülkemiz son yıllarda çok iyi bir noktaya geldi. Bazı alanlarda küresel rekabette iyi bir aktörüz. Bulunduğumuz bölge Avrupa bölgesidir. İşlerimizin ve hizmetlerimizin performans açısından oldukça rekabetçi olduğunu görüyoruz. Ama fark yaratmak için özellikle elektrik işlerinde sektörümüzün maliyetini düşürmemiz gerekiyor. Bu yüzden dışa bağımlılığı azaltmamız gerekiyor. Günümüzde güç sadece sanayinin değil günlük hayatımızın da çok değerli bir modülü, hava, ekmek, su gibi ihtiyaç duyduğumuz bir alandır. Onsuz yapamayız. Bu açıdan özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konulardaki yaklaşımını, duyarlılığını ve vizyonunu dikkate aldığımızda dışa bağımlılığı kıracak ve etkisini azaltacak her şeyi yapıyoruz. Son yıllarda önce sismik araştırma gemilerimizi, ardından filomuzu derin denizlerde sondaj yapma imkanı ile kurduk. Sismik, sondaj ve lojistik gemiler var. Bu alandaki en büyük, en yetenekli filolardan birine sahibiz. Türkiye Petrolleri bazında petrol sektörüne baktığımızda ilk beşte yer alıyor. Bunun olağan sonuçlarını çok şükür almaya başladık. Her şeyden önce, onu bulmak için aramanız gerekir. Son beş yılda hem Akdeniz’de hem de Karadeniz’de önemli bir iş programı ile yolumuza devam ettik ve çok şükür 2020 yılında ilk keşfimizi yaptık. Sakarya’da Tuna-1 Kuyusunda keşif yaptık. Gaz sahası. Bir yandan proje bir yandan da satın alma süreçleri haline geldi. Bir pandemi atlattık. Yani pandemide bir ekibin yüküne rağmen mühendislerimizi, elemanlarımızı buradan fabrikalara gönderdik. O işleri vaktinde buraya gönderebilmek için orada uyudular. Buna baktığımızda neredeyse 50’den fazla yani 51 gemilik bir filo. Deniz tarafındaki işlerin büyük bir kısmını, sahil tarafındaki işlerin çoğunu tamamladık. Ana aktör grubundaki sondaj gemilerimizin yanı sıra bir kısmı kısa süreli çalıştı. Örneğin deniz tabanına boru döşenmesi, kablo döşenmesi, kuyu başı ekipmanlarının deniz tabanına yerleştirilmesi. Aslında baktığımız zaman dünyanın en zor projelerinden biri. Yaklaşık 170 kilometre. Neredeyse Karadeniz’in ortasındayız. Deniz yoluyla seyahat ettiğinizde servis gemilerimiz helikopterle 8-10 saat, 3-40 dakika sürüyor.”
“35 yılda konutların doğal gazını karşılayabilecek kapasitede”
Bakan Dönmez, sondajların yapıldığı bölgedeki su derinliğinin 2 bin 200 metre olduğunun altını çizerek, açığa çıkacak gazın 35 yıl boyunca evlerin ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olduğunu söyledi. Dönmez şöyle devam etti:
“Şu anda sondaj yaptığımız bölgede su derinliği 2 bin 200 metre. Denizin altında 2 bin 200 metreye iniyoruz ama karada 2 bin 500 metre hatta 3 bin metreye iniyoruz. Bu işe başladığımızda, Fatih sondaj gemisi ilk gemi geldiğinde Akdeniz’e açıldı.Gemide ilk seferine çıktığında çalışan Türk personel sayısı bir avuçtu.Ama bugün personelimizin yüzde 65-75’i dört tatbikatta. gemiler Türk personelden oluşuyor Bir şeyi tersine çevirdik beyin göçü Yıllarca yetişen insanlarımız yurt dışına gidiyor orada çalışıyor Ama bu proje ile yurt dışından Türkiye’ye getirdiğimiz 2 bin 58 kişi oldu memnun kalmadık bununla birlikte biliyorsunuz özellikle ilk yıllarda akdeniz’deki çalışmalarımızdan dolayı bazı ambargolar ve yaptırımlarla karşılaştık.yurt dışı uyruklu çalışanlarımızın bir kısmı o dönemde tekrar türk vatandaşı oldular.25-100000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 gerekiyor.” 30 da konuşma konusu oldu. Baktığımız zaman hem proje kalitesi hem de insan kaynağı kalitesi, çok kısa sürede projenin tamamlanması da dahil olmak üzere pek çok açıdan keşfin büyüklüğü muhtemelen tavandan tavana bütün bir projedir. yükseklik. Şimdi buradaki keşfimiz toplam 710 milyar metreküpe ulaştı. Bu sonuncusu. Bu neye karşılık geliyor? Sadece konutlarda kıyasladığımızda konutların doğal gazını 35 yılda karşılayacak büyüklükte bir kapasiteden bahsediyoruz. Sektöre baktığımızda elektrik üretiminde de doğal gaz kullanılmaktadır. O zaman sadece Karadeniz Sakarya Gaz Sahası aşağı yukarı 15-20 yıllık ihtiyacımızı karşılar. Elbette bu önlemler ve süreler yeni keşifler alışkanlık kazandıkça artacaktır.”
“Gündem değiştiren güzel haberler olacak”
Bakan Fatih Dönmez, 20 Nisan’da yapılacak törenle Karadeniz gazının Filyos’un üzerine indirileceğini belirterek, “Arkamda gördüğünüz Filyos doğalgaz işleme tesisine gazı nisan ayında getirmiş olacağız. 20, Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla.Ardından 1-2 hafta içinde burada kalibrasyon ve süreçlerle ilgili bazı kontrollerimiz olacak.Mayıs ayı itibari ile taş ocaklarımızda fiilen kullanılmaya başlanacak.Sistem BOTAŞ üzerinden dağıtılacak. Türkiye’nin ulusal şebekesine bağlanacak.Projeye başladığımız andan itibaren maliyet denetimlerini de yapıyoruz.Hem o gün yaptığımız hesaplamalar hem de bugünlere geldiğimiz hesaplamalar.Bu noktadan baktığımızda yerli doğal üretim maliyeti doğalgaz ithal doğalgazdan daha dengeli olacak bunu görüyoruz, söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz BOTAŞ özellikle konut tarafında ve KOBİ tarafında sübvansiyonlar uyguladığı için baktığımız zaman uluslararası piyasadaki fiyatlar ile karşılaştırıldığında muhtemelen insanların kafasını karıştıracaktır. Ancak maliyetler bazında yani ithalat kalemindeki maliyet ve üretim kalemindeki maliyet bazında baktığımızda değerli bir avantajı olduğunu söyleyebiliriz. Vatandaşlarımız buna nasıl şahit olacak? 20 Nisan’da Cumhurbaşkanımız, çoğu vatandaşımızı sevindirecek bir müjdeyi paylaşacak. Gündemi değiştiren güzel bir haber olacak” dedi.
“Değeri 500 milyar doların üzerinde”
Bakan Fatih Dönmez, projenin hayata geçmesiyle hem milletin hem de devletin kazanacağına işaret ederek, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanımız bu proje ile sık sık bu ve benzeri sorulara cevap buluyor. Hem milletimiz kazanacak hem de devletimiz kazanacak. Burada yapılan işlere önemli bir bütçe harcıyoruz, bunu dikkate almamız gerekiyor. Buradaki yatırıma iki buçuk üç yıl ayırmamız gerekiyor.Devam ediyoruz.Proje bittikten sonra yani ilk faz prestiji ile bu rakamları paylaşacağız.Türkiye Petrolleri kamu kuruluşudur, biz Harcamaları hem Meclis’te hem de KİT Komisyonu’nda paylaşın. Biz de bu rakamı paylaşıyoruz. Şimdi verirsek yanıltıcı olabilir. doğal gaz. Bu rakamlar zaman zaman azalır, zaman zaman artar. Çünkü birim fiyatlar ile ilgili bir boyut var. Bu açıdan çok bahsetmek istemiyoruz. Ama şöyle: Anlatayım; bugün uluslararası piyasalardaki değeri 500 milyar doların üzerindedir. Geçen yıl çok daha yüksek bir fiyat vardı. Şimdi Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. Bunun bir etkisi var. Bir de salgın vardı. Dünyada enflasyon ortamında küresel bir belirsizlik yaşanıyor. Bir sakinliğe giriliyor mu diye baktı. Durumda tüm güç maliyetleri ile doğrudan bağlı bahisler. Yani seneye ne olacağını bilmiyoruz. Ayrıca, doğal kışın kuzey yarımküre ülkelerinde ve genel olarak dünyada ne kadar sert olacağı kesin değil mi? Elektrik maliyetlerimizde belirleyicidir. Doğal olarak arz talepleri. Türkiye elektrik ve doğalgaz açısından zengin bir ülke olmasa da güç merkezi olma yolunda adımlar atıyor. Şimdi biz kendi ihtiyacımızı mümkün olduğunca yerli yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya çalışırken, yerli kaynaklarla karşılayamadığımız ve ihtiyacımız olan kısım için Rusya başta olmak üzere komşu ülkelerden doğalgaz ithal edildi. Azerbaycan ve İran’dan doğal gaz ithal ediyoruz. Sadece kendi ihtiyaçlarımız için değil, zaman zaman bu ülkelerle geliştirdiğimiz ortak projelerle de Avrupa’ya taşınmasında önemli rol oynamıştır. Yani Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliğine yönelik bir adım atmış olduk. Bu yılın başında Bulgaristan ile değerli bir anlaşmaya imza attık” dedi.
“Avrupa ülkelerinde değerli bir ticaret merkezi olma fırsatı yakaladık”
Avrupa’nın arz güvenliğine katkı sağladıklarının altını çizen Bakan Fatih Dönmez, “Avrupa’nın arz güvenliğine de katkı sağlıyoruz. Bulgaristan ile çok değerli bir anlaşmaya imza attık. Yine TANAP hattını biliyorsunuz. Türkiye üzerinden Yunanistan ve Arnavutluk, son olarak da İtalya. .Azerbaycan’a kadar giden boru hattı var.Şu anda iki kara terminalimiz vardı.LNG terminali diyoruz.FSRU diye üç mobil yüzer enerji terminali ekledik.Sonuncusu Saros’ta.Üçüncü FSRU gemimiz Saros’a geldi ve çalışmaya başladık Ama açıkçası deprem ve diğer yoğunluklardan dolayı gidip denize açılamadık.Daha önce gemimiz vardı.Biri Ege’deydi, diğeri Hatay İskenderun’daydı.Şimdi üçüncüsünü de Saros’a ekledik. Edirne Saros Köprüsü, güvenliğimiz açısından son derece değerli çünkü doğal gaz yüklü olan Marmara ve çevresinde doğal gaz tüketiyoruz ve komşu ülkelere, Balkan ülkelerine, Güneydoğu Avrupa ülkelerine sevkiyat imkanı kazanıyor. bu terminal aracılığıyla. Türkiye 50-60 milyar metreküp doğal gaz tüketen bir ülke. Ne kadar tükettiğimize baktığımızda LNG terminallerimizle 100 milyar metreküp kadar doğal gazı sisteme kazandırma planımız var. Yani bunun 60’ını kendimiz tüketirsek 40 milyar metreküpü komşu ülkelere ticaret yapıp satabiliriz. Gaz Ticaret Merkezi olma amacı da buradan geliyor aslında. Yaptığımız bu projelerle bir yandan kendi arz güvenliğimize önemli katkı sağlarken, diğer yandan özellikle Doğu Avrupa ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinde değerli bir ticaret merkezi olma fırsatı yakaladık. Aslında bu konuda bazı adımlar da attık. Meclisten geçen bir kanunla yeni düzenlemelere imza attık. İnşallah Cumhurbaşkanımız onayladığında o yasal düzenlemeler de geçecek. Çünkü eski kanun, yani piyasa kanunu, iç piyasaya yönelik düzenlemeler içeriyordu. ve hem BOTAŞ hem de özel bölüm için daha kısıtlayıcı önlemler alındı. Şimdi yeni çıkan bu yasa ile hem BOTAŞ’a hem de özel sektöre daha fazla özgürlük getirdi. Ne kadar çok oyuncu varsa, emtia ne kadar bolsa, bu bölgede fiyat o kadar düşük olur. Rekabetçi bir ortam. Şu anda Türkiye olarak doğal gaz alırken Avrupa’da oluşan veya doğal gaz ticaret merkezlerinde oluşan fiyatlar referans olarak alınmaktadır. Ancak Türkiye’de bir referans fiyat oluştuğunda, öncelikle Türkiye’deki vatandaşlarımız, ardından Avrupa’ya gaz ticareti yaptığımız ülkeler bundan faydalanmış olacak. Her şeyden önce kendi gazımız olacak. Yani burada üretimi iki üç yıl içinde tam maksimum seviyeye getirdiğimizde başlangıç seviyesi olarak günde on milyon metreküp ile başlayacağız. İki yıl sonra 2025 ve 2026’da inşallah günde 40 milyon metreküpe çıkmış olacağız. Özellikle tüm evlerin ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Aslında bu yüzde 25 demek. Bir yandan diğer anlaşmalarımızı, doğal gaz anlaşmalarımızı belli bir süre ve ölçüde yeniliyoruz. Doğal olarak en ucuz kaynağı tercih ediyoruz. Yerli gazımızla çok daha güçlü olacağız” dedi.
“BOTAŞ ve SOCAR’ın kurduğu şirket Avrupa’ya gaz satacak”
Rusya’dan gaz ithalatının oranıyla ilgili soruya Bakan Fatih Dönmez, “Üçte bir seviyesinde. İlk yıllarda ilk anlaşma 1986’da rahmetli Özal zamanında yapıldı. tabi %100 tedarikçimiz Rusya oldu ama 2000’li yıllara yaklaştıkça İran ve Azerbaycan devreye girdi. Daha sonra LNG terminallerimizle birlikte ülkeye olan bağımlılığımız azaldı, yani kaynak ve rota çeşitliliği sağladık.”
Azerbaycan ile ortaklıklara dikkat çeken Bakan Dönmez, “TPAO olarak dost ve kardeş Azerbaycan’da en büyük yatırıma sahip kuruluşuz. Dolayısıyla milli şirketleri SOCAR, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcılardan biri. Anlayışla bize üretim verdiler.Sahalarını açıyorlar.Bir ölçüde ortaklık yapıyoruz.Aynı şekilde onlara Türkiye’de bariz alanlarda yatırım imkanı sağlıyoruz.Aslında bu iş birliği üçüncü ülkelerde de yer almaya başlayacak. İki cumhurbaşkanının da bu konuda mutabakatı var, onların vizyonu çerçevesinde ilerliyoruz, yani yeni işbirlikleri olacak. BOTAŞ ve SOCAR yeni bir şirket kurdu. Bu şirketle birlikte Avrupa’ya gaz satmayı planlıyoruz. Biz artık burada doğalgaz ticaret merkezi olacağız dedik. Azerbaycan da gaz ticaret merkezini destekliyor. Özellikle Bulgaristan, Romanya. Macaristan ve Azerbaycan gibi Balkan ülkeleri artık bizden ve Azerbaycan’dan doğal gaz talep ettiler. Şimdilik sadece söyleyeyim. Daha şimdiden Macaristan’da Türk devletleri -ben geçen hafta oradaydım- güç bakanlarından oluşan bir tepe yaptı. Her yıl çok hızlı yapıyoruz. Ayrıca bildiğiniz gibi cumhurbaşkanları mart ayında Ankara’da bir araya gelerek geçmiş olsun ziyaretinde bulundular. Aynı şekilde liderlerin yanı sıra belli alanlarda bakanlar düzeyinde bir araya geliyoruz, bunlardan biri de enerji alanı. Nasıl işbirliği yapabileceğimizi araştırıyoruz. Türkiye yeni kaynaklar keşfediyor ama Hazar çevresindeki ülkelerin neredeyse tamamı aslında kaynak ülkeler. Hazar’ın doğusundaki kaynakları da Hazar’ın batısına taşıyarak Türkiye ile birlikte Avrupa pazarına kazandırmaya çalışıyoruz. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından oradaki Türki Cumhuriyetleri tanıyan Türkiye, o günden bu yana ihtiyaç duyduğu her alanda maddi ve manevi olarak onların yanında olmuştur. Sağ olsunlar içine düştüğümüz bahislerde bir dayanışma örneği gösterdiler. Aslında pek çok ortak yönümüz var. Güç, ortak işlerin geliştirilebileceği alanlardan biridir. Ulaşımda yürütülen birçok ortak proje var. Yine kültürel alanda, eğitim alanında, turizm alanında, birçok alanda ülkenin güçlü ve zayıf olduğu yönler var. Orada birbirini tamamlama potansiyeli görüyorum” dedi.
“Doğalgaz depolama kapasitesi 10 milyar metreküpe çıkacak”
Bakan Fatih Dönmez de yer altı depolarının önemine değinerek, “Geçtiğimiz yıl Silivri’de değerli bir deponun kapasitesini artırdık. Kapasiteyi yaklaşık iki noktada 8 milyar metreküpten 4,6 milyar metreküpe çıkardık.” şu anda 1,2 milyar metreküplük küçük bir doğal gaz depolama kapasitesine sahip. İnşallah 5.4 milyar metreküpe çıkaracağız. O iş iki yılda biter. Depolama kapasitemiz 10 milyar metreküpe ulaşmış olacak ki bu çok daha güçlü.” Kendi gazımız var. Alternatif kaynaklar var. Bunları tamamladıkça güçlü bir aktör oluyorsunuz. Komşu ülkeler de istemeden size gelip işbirliği teklif ediyor. Bulgaristan da onlardan biri inşallah diğer ülkelerle de örnek anlaşmalar yapmış oluruz kısacası güç alanı petrol doğalgaz doğalgaz o zaman aslında iş güvenliği açısından riskli daha yüksek bir alan Ancak bir risk var ki bu her riskten dolayı bundan zarar göreceğimiz anlamına gelmez.Önlemleri alırsanız operasyonu inançla yönetirsiniz.Çok teşekkür ederiz. iki buçuk yıldır burada sorunsuz çalışıyoruz.Hiç büyük bir kaza ile karşılaşmadık.ÇED raporu en başından alındı ve uluslararası standartları karşılayacak şekilde hazırlandı.Biz de bu projeyi uluslararası firmalarla değerlendirdik. Oradan çıkan sonuçlarla da zaman zaman kredi kullanıyoruz. Mesela bugünlerde yurt dışından 650 milyon dolarlık kredi kullanma aşamasına geldik. Bu yeni bilgi. Karadeniz Doğal Gaz Projesinde kullandığımız ekipmanların bir kısmı için kredi. Özellikle bu tür projelere kredi veren kuruluşlar yani batılı kuruluşlar, çalışanlara ve çevreye duyarlı olmanız bu kredinin ön koşuludur. Birinci önermemiz çevreye olan duyarlılığımızdır. Nitekim karaya çıkarken denizden getirdiğimiz doğalgaz projesinin güzergahında ufak bir değişiklik yapmak zorunda kaldık. Neden? Filyos aslında ilginç bir bölge doğal olarak. Bu coğrafyanın en güzel nehirlerinden yanı başımızda hızla sular akıyor. Karadeniz’le buluştuğu yerde kuşların barındığı bir yer var” dedi.
“Kömür neredeyse iki yüzyıl boyunca insanlığı taşıdı”
Sanayi devriminin en büyük araçlarından birinin kömür gibi bir enerji kaynağının bulunması olduğunu anlatan Bakan Fatih Dönmez, şöyle devam etti:
“Artık sanayi devriminin en büyük araçlarından biri aslında kömür gibi bir enerji kaynağının insanoğlu tarafından keşfedilmesine bağlı. Yani 1700’lerin sonunda sanayi devrimi başlayınca özellikle İngiltere, bilirsiniz, keşfetti. kömür.Sonra buhar sonra elektrik,petrol ve gaz.2 asırdır devam ediyor.Aslında birincil enerji kaynaklarına baktığımızda dünyada yüzde 25 gibi bir paya sahip.Elektrik üretimine baktığımızda Ülkeden ülkeye Bugün bu tablo hala Avrupa ülkelerinde hatta Almanya’da elektrik üretiminde yüzde 30’ların üzerinde.Amerika’da hala kömür var tabi frene bastılar bu bir çıkış stratejisi. sıfır emisyon hedefleri, ülkeler kömürde yeni yatırım yapmıyor, mevcut yatırımların ekonomik ve teknik ömrünü dikkate alarak çıkış planlıyorlar.Avrupa birçok kömürlü termik santrali yeniden devreye aldı.Türkiye’de hem yerli hem de ithal kömür kaynaklarına baktığımızda toplam içindeki payı yüzde 25 civarında. Elektrik üretiminde payı vardır. Yani bir anda sesini kestiğinizde 24 saatten altı saat elektrik yok demektir. Yani yüzde 25 yükünüzü alıyorsa ya günde altı saat elektriği kesersiniz ya da mutlaka elektrik kesintisine gidersiniz. bir süre. 2053 hedefini net sıfır koyduğumuzda o tarihlere hatasız gidecek, kömürden ürettiğimiz elektrik miktarını azaltarak gideceğiz. Yenilenebilir enerjinin payı kademeli olarak artacaktır. Şu anda Türkiye’de yenilenebilir enerjinin kurulu güçteki payı yüzde 34 civarında. Yani 104 bin megavatlık bir gücümüz var. Bunun yaklaşık 55-56 bin megavatı rüzgar, güneş, hidrolik ve biyogaz gibi enerji santrallerinden oluşuyor. Payı artacaktır. İşte yakın gelecekte nükleer santral devreye girdiğinde biliyorsunuz net sıfır emisyonlu bir tesis. Bunlarda, her zamanki saf güce ulaşmış olacağız. Ona göre kömür aslında bu iki asırdır insanoğlunun elektrik ihtiyacını karşılamıştır.
“Değişmeli mayın sisteminden bahsettik”
O Zonguldak geçen yüzyılda kömürle anıldı. Bundan sonra doğalgazla anılacağının altını çizen Bakan Fatih Dönmez, “Diyelim ki Zonguldak’ın bir yerlerde tarihi var. Biz geçen yüzyılda Zonguldak’ı bir başka yer altı enerji kaynağı olan kömürle antık. Bu asırda da doğalgaz Olağan madencilik dalı insan kaynakları Sirkülasyonun yoğun olduğu bir kesim Yıpranma daha fazla Emeklilik vesilesiyle ayrılanlar var Burada ayrılanları karşılamak için başka personel alımı yapacağız. Geçen haftalarda Cumhurbaşkanı dedi.Bin kişi daha alacağız dedi.Dün burada arkadaşlarla bir toplantı daha yaptık.Sistem var.Özellikle yerel halk daha çok tercih ediyor.Biliyorsunuz biz daha çok kırsaldan işçi alıyoruz. .Kırsal kesimde tam zamanlı işe aldığınızda tarla ve bahçedeki işler zaman zaman aksabiliyor.Yöre halkı, “Eskiden biz böyle çalışırdık, tarla bahçemizde 100 liraya kadar çalışırdık” dediler. bir ay. Dün böyle bir teklifle geldiler, aynı imkan bize tekrar verilir mi diye sordular. Bu durumda belki bir ay çalışıp bir ay tarlasında, bahçesinde çalıştırırsak bu bin kişi iki bine çıkabilir. Bizim için bin rakamı net bir dönemde ihtiyacımız olan işçi kaynağı var. Biz çalışıyoruz.”
Gabar’da petrol heyecanı
Esma Çevik kuyusunda 150 milyon varillik kuyu keşfinin duyurulduğunu hatırlatan Bakan Dönmez, Gabar Dağı’ndaki sondajla ilgili şunları söyledi:
“Geçen yıl Esma Çevik sahasında çok değerli bir keşfi açıklamıştık. Orada altı yedi kuyuda günde yaklaşık 150 milyon varil ve 6-7 bin varil petrole ulaştık. İnşallah bu yıl oradaki kuyu sayısını 20’ye çıkaracağız. O bölgede günlük üretimimiz muhtemelen 15-20 civarındadır.Geçen yıl Türkiye Petrolleri ile 60-65 bin varil, özel sektör dahil günlük 80 bin varil üretimle 15 bin varili kapatmıştık.Bu yıl hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında günde 100 bin varil ile üretime ulaşıldığını belirten Bu sahadan çok umutluyuz, “Şu anda sahanın komşu tarafında Gabar Dağı’nda yeni bir arama amaçlı sondaj çalışmalarımıza devam ediyoruz. Orada hala birkaç metre kar var. Kış koşulları elverişsizdir. Buna rağmen ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bu ayın sonunda oradan güzel haberler geleceğini tahmin ediyorum, aksatmadan. Müjde bekliyoruz ama adi yağda bir söz vardır: Petrol matkabın ucundadır. Şimdi matkabı çeviriyoruz. Onu görmemiz gerekiyor. Vatandaşlarımızla paylaşacağız. Yani ilk sismik verilere baktığımızda Esma Çevik’e göre 150 milyon varil olarak açıkladığımızın çok daha fazla olacağını arkadaşlarımız değerlendiriyor. Son bir haftadır petrol fiyatlarında yükseliş eğilimi var. Biliyorsunuz pandemi döneminde neredeyse 130’a kadar çıktı. Sonra rahatladı. Yüz doların altına düştü. Bu yıl aslında daha da iyi gidiyordu. Bir nevi 70-75 bandında. Bildiğiniz üzere özellikle OPEC ve OPEC+ ülkelerinin üretimi kısma kararından sonra fiyatlar bir tedbir daha yükseldi. Artık yükselse de düşse de her halükarda fiyatlar ne olursa olsun kendimiz üretmek zorundayız. Oradaki ham petrol üretimindeki artış ve maliyetteki artış pompaya yansıyor. İndirimler forma, maliyetlere, fikre, pompaya ve indirime de yansır. Şu anda petrol fiyatlarında biraz istikrarsız bir dönemdeyiz.”
Bordo’da 60 milyar dolarlık pazar
Bakan Fatih Dönmez, pandemi sürecinde bordan elde edilen el dezenfektanına dikkat çekerek bor rezervlerinin önemine vurgu yaptı. Dünyada borun kullanıldığı 200’den fazla eser bulunmaktadır. Şimdi, dünyanın en büyük rezervine, en kaliteli rezervine sahipseniz, piyasada değerli bir aktör olmak için aslında iki değerli unsurunuz var. Doğru kullanırsanız orta ve son işlerde de değerli bir oyuncu olabilirsiniz. 60 milyar dolarlık pazar, sıradan havacılık, savunma, elektronik, tıbbi eserler, nükleer teknoloji gibi birçok alanda yine aynı şekilde kullanılabilir. Çeliğe göre çok hafiftir ancak çelikten çok daha dayanıklıdır. Yani sağlam bir eserden bahsediyoruz. Yılda bin ton üretim kapasitemiz var. Şu anda bin ton üretim kapasitemiz var. Bir ton kapasite daha hazırlıyoruz inşallah. Kütahya Emek’te yatırım kararı aldık. 5 bin tonluk bu ilave fabrika ile dünya üretiminin yaklaşık yüzde 20-25’ini Türkiye’den karşılayabilecek. Nihai ürünlere geçtiğimizde milyon dolarlık ürünlere ulaşıyoruz.”
Akkuyu’da heyecanlandıran gelişme
Akkuyu Nükleer Santrali inşaatı ile ilgili konuşan Bakan Fatih Dönmez de heyecanlandıran gelişmeyi açıkladı. Bakan Dönmez, ilk taze nükleer yakıtla test ve devreye alma keşiflerinin yapılacağını vurgulayarak, “İlk taze nükleer yakıt geliyor. Yani o nükleer yakıt geldikten sonra o bölge nükleer ünvanını aldı.” Şimdi ilk ünitede çok yol kat ettik.Nükleer yakıt gelecek testleri yapılacak.Devreye alma keşifleri yapılacak.Ardından nükleer yakıttan yaklaşık bir yıl sonra fiilen elektrik üretimi olacak. Dört ünite ile birlikte Türkiye’nin toplam elektrik veya elektrik ihtiyacının yüzde onunu karşılayacak.” – ZONGULDAK